Iskra Ve Zarya Yazı Kurullarının Bir Bildirge Taslağı

V.İ. LENİN

ISKRA[120] VE ZARYA[121] YAZI KURULLARININ BİR BİLDİRGE TASLAĞI

İki Sosyal-Demokratik organın -bir bilimsel ve siyasal dergi ve bir tüm­-Rusya işçi-sınıfı gazetesini yayınlamayı üstlenirken- programımız, çaba gösterdiğimiz hedefler ve görevlerimiz ile ilgili anlayışımız hakkında birkaç söz söylemenin gerekli olduğunu düşünüyoruz.

Rusya işçi-sınıfı hareketinde ve Rusya Sosyal-Demokrasisi tarihinde oldukça önemli bir dönemden geçiyoruz. Tüm kanıtlar hareketimizin kritik bir aşamaya ulaştığını göstermektedir. Hareketimiz Rusya’nın çok farklı bölgelerinde o kadar çok güçlü filizler attı ve o denli geniş bir şekilde yayıldı ki, şu anda sınırsız bir coşku ile kendini sağlamlaştırmaya, daha yüksek bir biçime bürünmeye, ve belirli bir şekil ve örgütlenmeyi geliştirmeye çalışmaktadır. Gerçekten de geçen bir-iki yıl, Sosyal-Demokrat düşüncelerin aydınlarımız arasında hayret verici bir hızla yayılmasına; ve sosyal düşüncelerdeki bu eğilime paralel olarak kendini ezenlere karşı birleşip mücadele etmeye ve sosyalizm için mücadele isteği göstermeye başlayan sanayi proletaryasının kendiliğinden (sponte), tamamı ile bağımsız hareketine tanık olmaktadır. İşçilerin ve Sosyal-Demokratik aydınların çalışma çevreleri filizleniyor, yerel ajitasyon bildirileri ortaya çıkmaya başlıyor, Sosyal-Demokratik yazın için talep artıyor ve arz-ı oldukça geçiyor, ve hükümetin artan cezalandırması, hareketi önlemede güçsüz kalıyor.

Hapishaneler ve sürgün yerleri taşıncaya kadar doldurulmuştur. Rusya’nın her tarafında sosyalistlerin “tuzak ağlarında yakalandıkları”, yeraltı kuryelerinin ele geçirildiği, ajitatörlerin tutuklandıkları, ve yazın ve basım evlerine el konulduğu haberlerini duymadığımız bir ay hemen hemen hiç geçmiyor, fakat hareket devam etmekte ve büyümekte daha geniş bölgelere yayılmakta, işçi-sınıfına daha da derince sızmakta ve daha da artan bir şekilde halkın dikkatini çekmektedir. Rusya’nın bütün ekonomik ve toplumsal tarihinin ve Rusya’da devrimci hareketin gelişmesi, Sosyal-Demokratik işçi-sınıfı hareketinin gelişeceğinin ve karşılaştığı tüm engellerin üstesinden geleceğinin garantisidir.

Hareketimizin özellikle son zamanlarda belirginleşmiş başlıca özelliği, deyim yerinde ise, dağınıklık durumu ve amatör karakteridir. Yerel çalışma çevreleri ortaya çıkmakta ve diğer şehirlerdeki diğer çevrelerden -özellikle önemli olan­- çalışmış olan ve şimdi aynı zamanda çalışmakta olan aynı şehirdeki çevrelerden tamamen soyutlanmış olarak çalışmaktadırlar. Gelenekler kurulmamakta ve süreklilik korunmamaktadır; yerel yayınlar tam olarak bu dağınıklığı ve Rusya Sosyal-Demokrasisinin hali hazırda elde etmiş oldukları ile temastan yoksunluğu yansıtmaktadır. O yüzden, bugünkü dönem; bize, hareketin amatör safhadan çıkıp sözkonusu dağınıklığın daha yüksek, daha birleşmiş, daha iyi ve daha örgütlü bir biçime geçişi, ki bu geçişi sağlamak görevimizdir, inatçı bir şekilde talep etmesinden dolayı kritik görünmektedir. Bu dağınıklığın, hareketin belirli bir aşamasında, başlangıcında, bütünüyle kaçınılmaz olduğunu söylemek bile gerekmez; sürekliliğin eksikliği, bir devrimci durgunluk döneminden sonra hareketin şaşırtıcı hızı ve evrensel büyümesi karşısında doğaldır. Şüphesiz ­ki, yerel şartlarda da her zaman çeşitlilik olacaktır; bir bölgedeki işçi-sınıfının şartları ile bir başka yerde olanlarla karşılaştırıldığında her zaman farklılıklar olacaktır; ve, son olarak, aktif yerel işçiler arasında bakış açısındaki özel yönü her zaman olacaktır; bu çok-yönlülük hareketin güçlülüğünün ve sağlam büyümesinin kanıtıdır. Tüm bunlar doğrudur; ama dağınıklık ve örgütlenme yoksunluğu bu çok-yönlülüğün gerekli bir sonucu değildir. Hareketin sürekliliğinin ve birliğinin korunması hiç bir şekilde bu çok-yönlülüğü dıştalamaz, ama. tersine, eylem için daha çok geniş alan ve daha özgür yer yaratır. Ama, hareketin bugünkü döneminde dağınıklık kesinlikle zararlı bir etki göstermeye başlıyor ve hareketi yanlış bir yola çevirmekle tehdit ediyor: dar pratikçilik, bir bütün olarak hareketin teorik açıklığından kopmuş dar pratikçilik, bir yandan, Rusya’da sosyalizm ve devrimci hareket arasındaki, diğer yandan da, sosyalizm ile kendiliğinden işçi-sınıfı hareketi arasındaki bağı yokedebilir. Bu tehlikenin hayali olmadığı, -hali hazırda meşrulaştırma protestosunu lanetlemeyi öne çıkarmış olan­ Credo’nun ve “Raboçaya Mysl’a (Eylül 1899) Ayrı EK gibi yazın ürünleri tarafından kanıtlanmıştır. O ek, bütün Raboçaya Mysl’a sızan akımı en belirgin şekilde ortaya çıkarmıştır; onun içinde, Rusya Sosyal-Demokrasisi içinde özel bir akım, gerçek zarar yapabilecek ve mücadele edilmesi gereken bir akım, kendini göstermeye başlamıştır. Ve, Marksizm’i karikatüre çevirmesi ile yalnızca kamunun bilincini bozmaya yetenekli Rus yasal yayınları ünlü Bernstein’in (iflas etmişliği ile ünlü) bütün dünyanın gözü önünde Rusya’daki aktif olan Sosyal­-Demokratların çoğunluğunun kendini desteklediği yalanını yayınlayabilmesini sağlamış olan karışıklık ve anarşiyi, hala daha da yoğunlaştırmaktadır.

Anlaşmazlığın hala daha ne kadar derin olduğunu, ve özel bir akımın oluşmasının ne denli mümkün olduğunu (şu anda bu sorunları olumlu olarak cevaplandırmaya hiç de niyetli değiliz ve birlikte çalışabileceğimiz ümidini hala daha kaybetmiş değiliz) tahmin etmek için henüz erkendir, ancak durumun önemine gözlerimizi kapamak anlaşmazlığı abartmaktan çok daha da zararlı olacaktır, ve Emeğin Kurtuluşu grubu tarafından yazınsal eylemin yeniden başlatılmasını, Sosyal-Demokrasiyi bayağılaştırma ve çarpıtma çabalarına karşı başlayan mücadeleyi yürekten destekliyoruz.[122]

Yukarıda sözü edilenlerden aşağıdaki pratik sonuç çıkarılmalıdır: Biz Rusya Sosyal-Demokratları birleşmeliyiz ve tüm çabalarımızı devrimci Sosyal-Demokratik bir programın bayrağı altında mücadele etmesi gereken, hareketin sürekliliğini koruması ve sistemli olarak örgütlenmesini sağlaması gereken bir tek, sağlam bir partinin oluşturulmasına yöneltmeliyiz. Bu, yeni bir sonuç değildir. Rusya Sosyal-Demokratları bu sonuca, Rusya’da en büyük Sosyal-Demokratik örgütlerin temsilcilerinin 1898 baharında toplanıp, Rusya Sosyal-Demokratik İşçi Partisi’ni oluşturduğu, Parti’nin Manifestosu’nu yayınladığı ve Parti’nin resmi organı olarak Raboçaya Gazeta’yı kabul ettiği zaman ulaşmışlardır. Kendimizi Rusya Sosyal-Demokratik İşçi Partisi’nin üyeleri olarak saymakla biz, Manifesto’da kapsanan temel düşüncelerle tamamen hemfikiriz, ve ona, Parti’nin çaba göstermesi gereken hedeflerin açık ve kamusal açıklaması olarak son derece önem veriyoruz. Bundan dolayı, Parti üyeleri olarak bizler, şu andaki ve doğrudan görevlerimiz sorununu aşağıdaki şekilde sunuyoruz: Partiyi mümkün olan en sağlam temelde canlandırmak için hangi eylem planını uygulamalıyız? Bazı yoldaşlar, (hatta bazı grup ve örgütler) bunu başarmak için Parti’nin merkez grubunu seçme pratiğine girişmek ve onu Partinin organını yayınlaması için görevlendirme görüşündedirler[123]. Böyle bir plan yanlış ve ne olursa olsun, zararlıdır. Partiyi kurmak ve sağlamlaştırmak; tüm Rusya Sosyal-Demokratları arasında birliği kurmak ve sağlamlaştırmak demektir; böyle bir birlik buyurulamaz, mesela, temsilcilerin bir toplantısında alınacak bir kararla böyle bir birlik sağlanamaz; onun için çalışılmalıdır. İlk olarak, ortak -yalnızca ayrı bölgelere hizmet etmekten çok, bütün Rusya hareketine hizmet etmesi, bir bütün olarak hareketin sorunlarını tartışma ve sadece yerel sorunlarla uğraşmak yerine sınıf-bilinçli proleterleri mücadelelerinde desteklemesi anlamında ortak değil, fakat ayrıca, tüm var olan yazın güçlerini birleştirme, soyutlanmış işçiler olarak değil, ama ortak bir program ve ortak bir mücadele tarafından bir tek örgütün saflarında birleşmiş yoldaşlar olarak, Rusya Sosyal-Demokratları arasında süregelen görüşler ve her türlü fikirleri yansıtması anlamında ortak –bir parti yazınını geliştirmek gereklidir. İkinci olarak, özellikle hareketin tüm merkezleri arasında temasları kurmak ve korumak, hareket hakkında tam ve zamanında bilgi sağlamak, ve Rusya’nın tüm bölgelerine, her tarafına gazetelerimizi ve dergilerimizi düzenli olarak ulaştırmak amacıyla bir örgütü başarmak için çalışmalıyız. Böyle bir örgütün temeli atıldığı zaman, bir Rusya sosyalist postası kurulduğu zaman, Parti sağlam bir temele sahip olacaktır, ancak böylece gerçek bir olgu, onun için de, güçlü bir siyasi güç haline gelecektir. Biz çabalarımızı, bu görevin ilk yarısına; yani, hareketin bugünkü acil talebi olan, ve Parti eyleminin yeniden başlaması yönünde birincil gerekli önlem olarak saydığımız ortak bir yazının yaratılmasına yoğunlaştırmak istiyoruz.

Görevimizin karakteri doğal olarak yayınlarımızı yürütmek için gerekli programı belirler. Yayınlarımız teorik sorunlara, yani Sosyal-Demokrasinin genel teorisi ve Rusya şartlarına uygulanışına oldukça geniş yer vermelidir. Özellikle bugünkü zamanda bu sorunların geniş bir tartışmasını teşvik etmenin acil gerekliliği kuşku götürmez ve yukarıda söylenenlerden sonra daha fazla açıklama gerektirmez. Genel teorinin sorunları Batıdaki işçi-sınıfı hareketinin tarihi ve bugünkü durumu hakkında bilgi sağlamanın gerekliliği ile kopmazcasına bağlı olduğunu söylemeye gerek yoktur. Dahası, tüm siyasi sorunları sistemli olarak tartışmayı öneriyoruz -­Sosyal-Demokratik Parti günlük yaşantımızın her alanında yükselen sorunları, yurtiçi ve yurtdışı siyasetlerin tüm sorunlarına cevap vermelidir, ve her Sosyal-Demokratın ve her sınıf-bilinçli işçinin tüm önemli sorunlar üzerinde kesin görüşlere sahip olmasını sağlamalıyız. Bu şart sağlanmazsa, geniş ve sistemli propaganda ve ajitasyonun yürütülmesi imkansız olacaktır. Teori ve ilke sorunlarının tartışılması, 1898’de, kongrede gerekliliği kabul edilen bir Parti programının hazırlanması ile bağlı olacaktır. Yakın bir gelecekte taslak bir program yayınlamak niyetindeyiz; onun açıklayıcı bir tartışması, bir program kabul etmek zorunda olan gelecek kongre için yeterli materyali sağlayabilir.[124] Görüşümüzce, bir başka hayati görev, örgütlenme ve çalışmamızı yürütmenin pratik yöntemleri sorunlarının tartışılmasıdır. Yukarıda atıfta bulunulan sürekliliğin eksikliği ve dağınıklığın, Parti disiplini, örgütlenme, ve gizlilik tekniğinin bugünkü durumu üzerinde özellikle zararlı bir etkisi vardır. Bu yönden, biz Sosyal-Demokratların Rusya devrimci hareketi içindeki eski işçilerin ve Rusya’da çalışan diğer örgütlerin gerisinde olduğumuzu kamu önünde ve açıkça kabul etmeliyiz, ve görevlerin üstesinden gelmek için tüm çabamızı harcamalıyız. Büyük sayıda işçi-sınıfı ve aydın genç insanların harekete çekilmesi, artan başarısızlıklar ve hükümetin cezalandırma kurnazlıkları, Parti örgütlenmesinin ilkelerinin ve yöntemlerinin, disiplinin ve gizlilik tekniğinin propagandasının yapılmasını acil bir gereklilik kılmaktadır.

Böyle propaganda, eğer tüm çeşitli gruplar tarafından ve daha tecrübeli yoldaşlar tarafından desteklenirse, devrimci hareketin önderleri olabilecek, otokratik polis devletin zulmü tarafından çalışmamız önüne yerleştirilen tüm engelleri aşmaya yetenekli ve sosyalizme ve siyasi mücadeleye doğru kendiliğinden yönelen işçi kitlelerinin tüm gereksinmelerine hizmet edecek yetenekte genç sosyalistlerin ve işçilerin eğitilmesi ile sonuçlanabilir ve sonuçlanmalıdır. Son olarak, yukarıda sözedilen sorunlardan doğan başlıca görevlerden biri, bu kendiliğindenci hareketin (emekçi kitleler arasında, ayrıca aydınlarımız arasında da) tahlil edilmesi olmalıdır. Rusya’da doksanların sonunu damgalayan ve çeşitli, ve bazen çatışan akımları birleştiren aydınların toplumsal hareketini anlamaya çalışmalıyız. Rusya işçi-sınıfı hareketi ile Rusya toprağında kök salmaya başlamış olan Marksist sosyalizmi bölünmez bir bütün halinde birleştirmek için; Rusya devrimci hareketi ile halk kitlelerinin kendiliğinden (sponte) ayaklanmasını birleştirebilmek için; işçi sınıfının koşullarını ekonomik yaşamın tüm alanlarında dikkatli bir şekilde incelemeli, işçilerin uyanışının biçim ve koşullarını ve şu anda başlayan mücadelelerini incelemeliyiz. Ancak bu temas kurulduğu zaman Rusya’da bir Sosyal-Demokratik işçi sınıfı partisi oluşturulabilir; Sosyal­-Demokrasi sadece kendiliğinden işçi­-sınıfı hareketine hizmet etmek için değil (bugünkü bazı “pratik işçilerin” bazen düşünmeye eğilimli oldukları gibi), fakat, sosyalizm ile işçi sınıfı hareketini birleştirmek için vardır. Ve, Rusya proletaryasının şu andaki siyasi görevini -Rusya’yı otokrasinin zulmünden kurtarmak­ ancak bu birleşme sağlayabilecektir.

Bu konuların ve sorunların dergi ve gazete arasında paylaşılması yalnız bu iki yayının büyüklüğü ve karakterindeki farklılıklarla belirlenecektir -dergi esas olarak propagandaya, gazete de esas olarak ajitasyona hizmet etmelidir. Fakat hareketin tüm yönleri hem dergi ve hem de gazetede yansıtılabilmelidir, ve işçilerin bir gazetesinin sayfalarını yalnızca kendiliğinden işçi-sınıfı hareketini doğrudan ve dolaysız olarak ilgilendiren sorunlara ayırması gerektiği, ve sosyalizmin teorisine, bilime, siyasete, Parti örgütlenmesi sorunlarına, vs. ait olan her şeyi aydınlar için çıkacak bir dergiye bırakmak düşüncesine karşı olduğumuzu özellikle vurgulamak istiyoruz. Tersine, işçi-sınıfı hareketinin tüm somut olgularını ve biçimlerini belirtilen sorunlarla birleştirmek gereklidir; teorinin ışığı her ayrı olguya aydınlık getirmelidir; siyaset ve Parti örgütlenmesinin sorunları üzerine propaganda işçi-sınıfının geniş kitleleri arasında yürütülmelidir ve bu sorunlar ajitasyon çalışması içinde ele alınmalıdır. Şimdiye kadar, hemen hemen istisnasız hüküm süren ajitasyon türü -yerel olarak yayınlanan bildirilerle ajitasyon­ şimdi artık yetersizdir; dardır; yalnızca yerel ve esas olarak ekonomik sorunları ele almaktadır. işçilerin şikayetlerinin, ve proletaryanın diğer mücadele biçimlerinin, aynı zamanda bütün Rusya’da siyasi zulmün tüm göstergelerinin düzenli bir tutanağını tutması gereken; Rusya proletaryasının nihai hedefi ve siyasi görevleri ile uyum içinde bu göstergelerden kesin sonuçlar çıkarması gereken gazete aracılığıyla ajitasyonun daha yüksek bir biçimini yaratmaya çalışmalıyız. “Propagandist, ajitasyonal ve örgütsel eylemimizin kapsamını genişlet ve sınırlarını büyült” -P.B. Axelrod’un bu açıklaması, Rusya Sosyal­-Demokratlarının yakın gelecekteki eylemlerini ifade eden bir slogan olarak hizmet görmelidir, ve bu sloganı yayınlarımızın programında kullanmalıyız.

Doğal olarak burada şu sorun ortaya çıkıyor: Eğer önerilen yayınlar tüm Rusya Sosyal-Demokratlarının birliği amacına ve bir tek parti içinde onlar birleştirme amacına hizmet edecekse, her türlü tüm fikirleri, tüm yerel özellikleri, ve tüm çeşitli pratik yöntemleri yansıtmalıdır. Çeşitli bakış açılardan görüşler ile bir tek siyasetin korunmasını bu yayınlarda nasıl birleştirebiliriz? Bu yayınlar yalnızca karmakarışık çeşitli görüşlere mi, yoksa bağımsız ve oldukça kesin bir eğilime mi sahip olmalıdır?

Biz ikinci görüşe sahip çıkıyoruz ve (aşağıda göreceğimiz gibi), hem çeşitli görüş açılarını ortaya koyma ve hem de katkıda bulunanlar arasında yoldaşça polemikler açısından kesin bir eğilime sahip olan bir organın oldukça uygun olacağını umut ediyoruz. Görüşlerimiz, Marksizmin temel düşünceleri (Komünist Manifestosu’nda, ve Batı Avrupa Sosyal-Demokratlarının programlarında açıklandığı gibi) ile tamamen uyum içindedir; biz Marx ve Engels’in ruhuyla bu düşüncelerin tutarlı bir şekilde geliştirilmesinden yanayız ve şimdi oldukça moda haline gelen a la Bernstein’in oportünist ve yanıltıcı düzeltmelerini şiddetle reddederiz. Gördüğümüz gibi, Sosyal-Demokrasinin görevi proletaryanın sınıf mücadelesini örgütlemek, mücadeleyi ilerletmek, zorunlu nihai hedefini göstermek ve bu mücadelenin nasıl yürütüleceğinin yöntemlerini belirleyen şartları tahlil etmektir. “İşçi sınıflarının kurtuluşu işçi sınıflarının kendileri tarafından kazanılmalıdır.”[125] Ancak biz, Sosyal-Demokrasiyi işçi-sınıfı hareketinden ayırmazken, birincinin görevinin bir bütün olarak tüm ülkelerde bu hareketi temsil etmek, herhangi bir özel zamanda ve yerde herhangi bir özel evresine körce tapmamak olduğunu unutmamalıyız. Biz, Sosyal­-Demokrasinin görevinin var olan siyasi ve toplumsal sisteme karşı her devrimci hareketi desteklemek olduğunu düşünüyoruz ve Sosyal-Demokrasinin hedefini işçi-sınıfı tarafından siyasi iktidarın kazanılması, mülksüzleştirenlerin mülksüzleştirilmesi, ve sosyalist bir toplumun kurulması olarak görüyoruz. Toplumsal devrimin partisi olan, bugünkü toplumsal sistemden yana duran tüm sınıflara acımasızca düşman olan Sosyal­-Demokrasinin devrimci karakterini her zayıflatma veya tonunu yumuşatma çabasını şiddetle kınarız. Rusya Sosyal-Demokrasinin tarihsel görevinin, özelde otokrasinin alaşağı edilmesi olduğuna inanıyoruz: Rusya Sosyal-Demokrasisinin yazgısı saflarında öncü savaşçı olmaktır; Rusya’nın tüm toplumsal gelişmesinin önüne koyduğu ve Rusya devrimci hareketinin şanlı savaşçılarından miras kalan hedefi başarmaktır. Sosyal-Demokrasi görevini yalnızca ekonomik ve siyasi mücadeleleri kopmazcasına birleştirmekle, yalnızca siyasi propaganda ve ajitasyonu işçi-sınıfının gittikçe daha geniş tabakaları arasında yaymakla yerine getirebilir.

Bu açıdan (Emeğin Kurtuluşu grubu tarafından, Rusya Sosyal-Demokratik İşçi Partisi Manifestosu ve sonuncusuna -Rusya Sosyal-Demokratlarının Görevleri- ve Rusya’da İşçi-Sınıfı Davası’na [Rusya Sosyal-Demokrasisinin programının bir temeli] “yorum”da birçok defa daha detaylı ele alınmış olan ve daha dikkatlice gerekçelendirildiğinden burada yalnızca genel hattı ile konulmuştur), tüm teorik ve pratik sorunları ele alacağız; ve Rusya’da işçi-sınıfı hareketinin demokratik protestonun tüm göstergelerini bu düşüncelerle birleştirmeye çalışacağız.

Yazınsal çalışmamızı kesin bir eğilimin görüş-açısından yürütmemize rağmen, kısmi sorunlar üzerindeki görüşlerimizi tüm Rusya Sosyal-Demokratlarının görüşü olarak sunmaya hiç bir şekilde niyetimiz yoktur; farklılıkların olduğunu inkar etmiyoruz, bu farklılıkları gizlemek ya da örtbas etmeye de girişmeyeceğiz. Tersine, yayınlarımızın tüm Rusya Sosyal-Demokratlarının görüşlerinin en çeşitli nüanslarının tüm sorunlarını tartışma organları olmasını istiyoruz. Yoldaşlar arasında polemikleri reddetmiyoruz, fakat tersine, sütunlarımızda yeterince yer vermeye hazırız. Tüm Rusya Sosyal-Demokratlarının ve sınıf-bilinçli işçilerin gözü önünde yürütülen açık polemikler gereklidir,ve var olan farklılıkların derinliğini açığa çıkarmak için, anlaşmazlık olan sorunların tüm açılardan tartışılmasını sağlamak için, devrimci hareketin içindeki çeşitli görüşlerin temsilcilerinin, çeşitli bölgelerin, veya çeşitli özellikleri kaçınılmaz olarak düşeceği aşırılıklarla savaşmak için gerekli ve istenilendir. Gerçekten bugünkü hareketin eksikliklerinden biri farklı görüşler arasında açık polemiklerin eksikliği, temel sorunlar üzerindeki farklılıkları gizleme çabasıdır.

Dahası, Rusya işçi-sınıfını ve Rusya Sosyal-Demokrasisini demokrasi ve siyasi özgürlük için öncü olarak kabul ederken, proletaryanın ve diğer sınıfların arasındaki sınıf antagonizmasını tek bir an bile unutmayı kabul etme anlamında değil, ne de sınıf mücadelelerinin tonunu en hafifçe yumuşatma anlamında değil, fakat, yalnızca kendimizi darca proleter sorunlarla sınırlamadan tüm demokratik sorunları öne çıkarma ve tartışma anlamında; tüm siyasi baskının biçimlerini ve olaylarını öne çıkarma ve tartışma, işçi-sınıfı hareketi ile bütün biçimleriyle siyasi mücadele arasındaki bağı gösterme, hangi görüşlere ve hangi sınıfa ait olduklarına bakmaksızın otokrasiye karşı tüm savaşçıları çekme, ve mutlakiyete kesin düşman devrimci güç olarak işçi-sınıfını desteklemek için sevketmek anlamında, yayınlarımızı genel-demokratik organlar yapmaya çabalamanın gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bundan dolayı, öncelikle Rusya sosyalistlerine ve sınıf-bilinçli işçilere seslenmemize rağmen, yalnızca onlara seslenmiyoruz. Biz ayrıca, Rusya’daki bugünkü siyasi sistem tarafından ezilenlerin tümüne, işçi-sınıfı hareketini bir devrimci siyasi parti içinde örgütlemeye adayacak yayınları desteklemeye, Rusya halkının siyasi kölelikten kurtuluşu için tüm çaba gösterenlere çağrı yapıyoruz; Rus otokrasisinin tüm caniliklerini ve iğrençliklerini teşhir edebilmek için yayınlarımızın sütunlarını onlara açıyoruz. Rusya Sosyal-Demokrasisinin yükselttiği siyasi mücadele bayrağının bu­ tüm halkın bayrağı olabileceği ve olacağı inancıyla bu çağrıyı yapıyoruz.

Önümüze koyduğumuz görevler oldukça geniş ve her şeyi kucaklamaktadır, ve bütün geçmiş tecrübemizden bunların bütün hareketimizin en acil görevleri olduğunda tamamen ikna olmasaydık, 1. Rusya Sosyal-Demokratik İşçi Partisi’nin bazı örgütlerinin ve çeşitli kasabalarında çalışan Rusya Sosyal-Demokratlarının ayrı gruplarının; 2. Rusya Sosyal-Demokrasisini kuran ve teorisyenlerimizin ve yazınsal temsilcilerimizin her zaman önde olduğu Emeğin Kurtuluşu grubunun; 3. Hiç bir örgüte üye olmayan, fakat Sosyal-Demokratik işçi-sınıfı hareketine sempati duyan, ve ona hiç de az olmayan hizmet yaptıklarını kanıtlayan bazı kişiler tarafından sürekli ve cömertçe desteklemeye söz vermelerinden ve sempatilerinden temin edilmeseydik, bunları üstlenmeye cesaret etmezdik. Seçtiğimiz genel devrimci çalışmanın parçasını gereği gibi yürütmek için her çabamızı harcayacağız ve tüm grupların hareketi ilgilendiren her türlü bilgiyi iletebileceği, kendi görüşlerini açıklayabileceği, siyasi yazın için gereksinmelerini belirteceği, tecrübelerini anlatabileceği ve Sosyal-Demokratik yayınlarla ilgili görüşlerini duyuracağı; tek bir sözle, ne kadar katkı yaparlarsa ve ondan ne kadar faydalanırlarsa, o suretle, sayesinde paylaşabilecekleri bir ortamı, her Rusyalı yoldaşın yayınlarımızı kendinin yayını gibi sayması için elden geleni yapacağız. Gerçek bir tüm-Rusya Sosyal-Demokratik organın kurulması yalnızca bu yolla mümkündür. Rusya Sosyal-Demokrasisi şimdiden, çeşitli grupların ve soyutlanmış çalışma çevrelerinin çalışmalarını yürüttüğü yeraltı şartlarında kendini boğulmuş bulmaktadır. Sosyalizmin açık savunulması yoluna, açık siyasi mücadelenin yoluna çıkmanın zamanıdır. Sosyal-Demokrasinin bir tüm-Rusya organının kurulması bu yolda ilk adım olmalıdır.

1900 baharında yazıldı. İlk defa 1925’te, Lenin Derlemeleri IV’te yayınlandı. Bilinmeyen biri tarafından kopya edilen elyazmasına uygun olarak yayınlandı.

V.I. LENİN, TOPLU ESERLER, CİLT 4 (1898-Nisan 1901), s. 320-330, Lawrence & Wishart London, İngilizce Baskı

NOTLAR

(Notlardaki numaralama İngilizce baskısındaki

gibi aynen korunmuştur. -Ç.N.)

[120] Iskra (Kıvılcım) ilk tüm-Rusya illegal Marksist gazetesi idi; 1900’de Lenin tarafından kuruldu ve Rusya’daki işçi-sınıfının Marksist devrimci partisini inşa etmede önemli bir rol oynadı.

Polis zulmünden dolayı, devrimci gazeteyi Rusya’da yayınlamak imkansızdı ve Lenin, halen Sibirya’da sürgünde iken yurtdışında yayınlanması için bir plan hazırladı. Sürgünü bittiği zaman (1900), Lenin planını hemen uygulamaya koydu. Şubatta, St. Petersburg’da, Vera Zasuliç (yurtdışından gizlice gelmiş olan) ile gazetenin yayınlanmasına Emeğin Kurtuluşu grubunun katılması üzerine görüştü. Mart sonu ve Nisan başında, V.İ. Lenin, L. Martov (Y.O. Zederbaum), A.H. Petrosev, S.I. Radçenko, ve “legal Marksist” P.B. Struve ve M.I. Tugan-Baranovski’nin katıldığı, Lenin tarafından hazırlanan tüm Rusya gazetesi

(Iskra) ve bilimsel ve siyasi dergi (Zarya) Yazı Kurullarının bu yayınların programı ve hedefleri üzerine taslak bir açıklamanın tartışıldığı -Pskov konferansı olarak bilinen­ bir konferans düzenlendi, 1900’ün ilk yarısında, Lenin belirli sayıda Rusya şehirlerini (Moskova, St. Petersburg, Riga, Smolensk, Nizhi-Novgorod, Ufa, Samara, Syzran) dolaştı ve Sosyal-Demokratik gruplar ve kişilerle temas kurdu, onların desteğini aldı. Ağustos 1900'de, Lenin İsviçre’ye vardığında, o ve Potresov, Emeğin Kurtuluşu grubu ile gazete ve derginin hedefleri üzerine, olası yazarlar, yazı kurulu ve yerini saptamayla ilgili olarak görüştüler. Konferans hemen hemen başarısızlıkla sonuçlanıyordu, fakat sonunda tüm anlaşmazlık konuları üzerine bir anlaşmaya varılmıştı.

Lenin’in Iskra’sının ilk sayısı Aralık 1900’de, Leipzig’de yayınlandı; ondan sonraki sayılar Münih’te yayınlandı; Temmuz 1902’den itibaren gazete Londra’da, ve 1903 baharından sonra Cenevre’de yayınlandı. Gazete (gizli basım-evlerinin örgütlenmesi, Rusya türünün edinilmesi, vs. ) Alman Sosyal-Demokratları Clara Zetkin, Adolf Braun, ve diğerleri; o sırada Münih’te yerleşmiş olan Polonyalı bir devrimci, Julian Marchlewski, İngiliz Sosyal-Demokratik Federasyonu’nun önderlerinden Harry Quelch tarafından önemli ôlçüde destekleniyordu.

Iskra’nın Yazı Kurulu, V.İ. Lenin, G.V. Plekhanov. L. Martov, P.B. Axelrod, A.N. Potresov ve V.I. Zasuliç’ten oluşuyordu. Kurul’un ilk sekreteri I.G. Smidoviç-Leman’dı; daha sonra bu görev, 1901’de, ayrıca Iskra ve Rusya Sosyal-Demokratik örgütleri arasında yazışmayı yürüten N.K. Krupskaya tarafından üstelenildi. Lenin gerçekte, Iskra’nın başyazarı idi ve başı çeken kişiydi. Parti örgütlenmesinin tüm temel sorunları üzerine ve Rusya’da proletaryanın sınıf mücadelesi üzerine, ayrıca dünya sorunlarında en önemli olaylar üzerine makaleler yayınlamıştı.

Iskra, Parti güçlerinin birliği için, Parti işçilerinin toplanması ve yetiştirilmesi için merkez haline gelmişti. Bazı Rusya şehirlerinde (St. Petersburg, Moskova, Samara ve diğerleri) RSDİP’nin grupları ve komiteleri Iskra’nın Leninist çizgisi üzerinde örgütlenmişti ve Ocak 1902’de, Samara’da, Iskra yanlılarının yaptığı bir konferans Rusya Iskra örgütünü kurdu. Iskra örgütleri Lenin’in takipçileri ve yoldaşları (N.E. Bauman, I.V. Babuşkin, S.I. Gusev, M.I. Kalinin, P.A. Krasikov, G.M. Krzhizhanosky, F.V. Lennik, P.N. Lepeşinski,

I.I. Radçenko ve diğerleri) önderliğinde büyüdü ve çalıştı.

Lenin’in insiyatifiyle ve Lenin’in doğrudan katılımıyla Iskra Yazı Kurulu Parti’nin bir program taslağını (Iskra No. 21’de yayınlandı) yazdı, ve Temmuz ve Ağustos 1903’te yapılan RSDİP İkinci Kongresini hazırladı. Kongrenin toplanmasına kadar Rusya’da yerel Sosyal-Demokratik örgütlerin çoğunluğu Iskra çizgisini kabul etmiş, programını; örgütsel ve taktiksel planını onaylamıştı ve gazeteyi merkez organ olarak tanımıştı. Kongrenin özel bir kararı, Parti’yi inşa etme mücadelesindeki özel rolüne değindi ve gazetenin RSDİP’nin merkez organ olmasını kabul etti. Kongre, Lenin, Plekhanov ve Martov’dan oluşan bir yazı kurulunu onayladı. Kongre kararına rağmen, Martov katılmayı reddetti ve Iskra’nın 46-51 sayıları Lenin ve Plekhanov tarafından hazırlandı. Daha sonra, Plekhanov Menşeviklerin tarafına geçti ve Kongre tarafından reddedilmesine rağmen tüm eski Menşevik yazarlarının Iskra Yazı Kurulu’nda yer almasını talep etti. Lenin, bununla hemfikir değildi ve 19 Ekim (1 Kasım) 1903’te Yazı Kurulu’ndan istifa etti. O, Menşevik oportünistlere karşı mücadelesini yürüttüğü Merkez Komitesi’ne girmişti. Iskra’nın 52. sayısı sadece Plekhanov tarafından hazırlandı. 13 (26) Kasım, 1903’te Plekhanov kendi insiyatifiyle ve Kongrenin isteğine karşın, eski Menşevik yazarları Yazı Kurulu’na getirdi. Sayı 52’den itibaren, Menşevikler Iskra’yı kendi organlarına dönüştürdü.

[121] Zarya (Şafak) -1901-02’ de Stutgart’ta, Iskra Yazı Kurulu tarafından yayınlanan Marksist bilimsel ve siyasi bir dergi. Toplam dört sayı (üç sayı içinde) çıktı: No. 1 –Nisan 1901 (Aslında yeni takvime göre, 23 Mart’ta çıktı); No. 2-3 –Aralık 1901; ve No. 4 -Ağustos 1902.

[122] Lenin, “Rusya Sosyal-Demokratlarının Bir Protestosu’nun çıkmasından sonra, 1903’te Cenevre’de yayınlanan “Emeğin Kurtuluşu Grubu’nun Yayınlarının Yeniden Çıkarılması üzerine Açıklama”sına atıfta bulunmaktadır. “Açıklama”larında, Emeğin Kurtuluşu Grubu, Lenin’in “Protesto”da, Rusya ve uluslararası Sosyal-Demokrasinin saflarında oportünizme karşı tayin edici bir mücadele için yaptığı çağrıyı destekledi.

[123] Gruplar ve örgütler tarafından demekle, Lenin Yuzhny Raboçi (Güney İşçisi) gazetesi etrafında toplanan Sosyal-Demokratları, Bund’u, ve önderliğinin Emeğin Kurtuluşu Grubu’ndan “genç” “ekonomizm” yanlılarına geçen Yurtdışı Rusya Sosyal-Demokratları Birliği’ni kastetmekteydi. Bu örgütler 1900 baharında, Smolensk’te Parti’nin ikinci Kongresini çağırmayı planlamışlardı. Kongre hazırlıklarını çevreleyen koşullar Lenin’in Ne Yapmalı’sında tartışılmıştır.

[124] Lenin, 1899 sonunda, hiç yayınlanmayan, Raboçaya Gazeta için yazdığı “Partimizin Bir Program Taslağı”na değinmektedir. Lenin’in önerisi üzerine, Iskra ve Zarya Yazı Kurulları tarafından RSDİP İkinci Kongresi için Parti’nin taslak bir programı hazırlanmıştı ve Iskra’da No. 21’de, Haziran 1902’de basıldı; Ağustos 1903’te RSDİP İkinci Kongresi tarafından kabul edildi.

[125] Lenin, Karl Marx tarafından yazılan “Enternasyonal İşçi Birliği’nin Genel Kuralları”nın (Birinci Enternasyonal’in) temel tezini aktarmaktadır.