ARA DEPOLAMA KAZANI

Dikkatle ve yanlışsız seçilen gerekli niteliklere sahip olan dökümler, hemen bir sonraki hatta olan makine atölyesine gönderilmez.

Önce ara depolama kazanı veya “ambar” adı verilen özel bir aygıt arasından geçerler.

Bu otomatik kazan başka şeyden daha çok büyük derin bir kitaplığı andırır, farkı onun raflarının birbirine paralel olmaması, ama meyilli ve yukarıdan aşağıya sürekli bir zigzag oluşturacak şekilde düzenlenmiş olmasıdır.

Bu kazan birkaç amaca hizmet eder. Bir tanesi döküm ve sertleştirme bölümü ile makine atölyesini birbirine bağlama tamponu olmasıdır.

AZ’de üretim makineleştirilmiş olmasına rağmen tümden sürekli akan tipte değildir: fabrikanın farklı bölümleri ve atölyelerinin her durumda makul olan kendi özel çalışma saatleri vardır.

Sürekli sıvı alaşım üreten döküm ve sertleştirme bölümü, 3 vardiyada ve haftada yedi gün çalışır. Makine sadece iki vardiya günde, altı gün çalışır ve hatta öğle yemeği için kapanır.

Otomatik tornalar, matkaplar, değirmenciler ve öğütücüler gece vardiyaları ve pazar günleri her zaman “dinlenirler”. Bu dinlenme sürelerinden yıpranmış aletleri değiştirme, makinelerin denetimi ve, eğer gerekirse, önleyici tamiratlar için yararlanılır. Bu çok sorumluluk isteyen bir iştir, çünkü bir sonraki iki vardiya sırasında otomatik makinelerin durmaksızın çalışması ona bağlıdır.

Makine atölyesinin kapanması, pistonların dökümlerinden daha da hızlı işlenmesi gerçeğinden dolayı bütün fabrikanın kapanmasına yolaçmaz. İki vardiya süresince makine atölyesi ve onu takip eden atölyeler üç vardiyada yapılan tüm dökümlerle başa çıkarlar.

Gündüzün üretim akımının nasıl tam tutulduğunu anlamak kolaydır: dökümler, yapılırken ve sertleştirilirken, sürekli olarak makine atölyesini beslerler.

Ama gece vardiyalarına ne demeli? Döküm makinesi 15 saniyede bir yeni bir piston çıkarırken, ve her iki dakikada sekiz piston sertleştirme fırınından çıkarken, makine atölyesi kapandığı zaman, geceleri dökümler nereye gider?

Geceleri ve özellikle pazarları dökümhane atölyesinde bütün döküm yığınları kapatmış olacak ve bu otomatik işlemin sürekliliğini durdurmuş olacak gibi gözükebilir.

Ama böyle bir şey asla olamaz.

Bütün teknolojik işlemin tüm-yönlü otomasyonu tüm üniteleri sıkıca birbirine bağlamış ve onları birbirine bağlı yapmıştır. Geniş çaplı farklı özellikte ve devir uzunluğundaki operasyonları bağladı ve aynı zamana ayarladı.

Döküm atölyesinde üretilen pistonlar, döküm makinesinin 24 veya daha fazla saatte üretebileceği kadarını tutabilen çok büyük bir kazana giderler, ve raflarını doldururlar, sabah vardiyasının başladığını ilan eden fabrika düdüğünü beklerler.

Ondan sonra, gece vardiyasında yapılan ilk döküm kazandan dışarıya çıkarılır ve nakledici tarafından kesme ve bileme aletlerine gönderilirler. Gündüzün dökümler kazandan girdiklerinden daha büyük bir hızda getirilirler. Makine atölyesinin iki-günlük vardiyası sonunda kazan boşalır ve yine döküm makinesinin gece üretimini almaya hazırdır. Böylece, bu kazanın “görevler”inden biri “trafiği” düzenlemektir. Bitişik atölyeler ile farklı çalışma saatleri arasındaki üretim akışını eşitler.

Otomatik fabrikada birkaç tane böyle kazan vardır ve her biri önemli bir amaca daha hizmet verir. Ama tüm uslamlamalara rağmen otomatik, tüm değerleri -yorulmak bilmezliği, hatasızlığı vb.- yine de bir makineden başka bir şey değildir. Ve diğer makineler gibi bozulabilir, ve ondan sonra çalışması insanın onun yardımına gelene kadar duracaktır.

Bu olgu otomasyon geliştikçe tek bir içsel çelişkiye yolaçtı. Kısır bir döngü gibiydi: bir hatta ne kadar daha büyük sayıda otomatik makine birbirine bağlanırsa, birinde sorun olursa o kadar daha çoğu boş duracaktır. Her nasılsa, bu engel erkenden ortadan kaldırıldı.

Pistonların yapımı tek, içiçe bağlı otomatik bir işlemdir. Ama bu hattaki makinelerden birindeki bir sorun bütün fabrikanın kapanmasına yol açacağı demek değildir.

Bölümler arasında döşenen kazanlar böyle genel kapanmaları gereksiz kılar. Birinde sorun olmasından dolayı herhangi bir gurup makinenin boş durması halinde, fabrikanın diğer bölümleri aynı şekilde çalışmaya devam eder: şimdilik kazanlardan iş alıp onların içinde depolayabilirler.

Otomatik fabrikanın acil durumda birbirinin yerine konacak paralel makineleri yoktur. Her mekanizma kendi türünde yalnızca bir tektir. Yine de, makinelerin birindeki bir sorun diğerlerinin kapanmasına yolaçmaz.

Tüm bunlar, depolama kazanı denilen basit ve zeki buluş sayesinde olanaklı olmuştur. “Bu ambar” tüm durumlarda kullanışlıdır: eğer onu takip eden bir makine arızalanırsa, depolama kazanı otomatik olarak parçaları biriktirmeye başlar ve “teslim et” sinyalini alana kadar onları depolar; eğer önceki bir makine arızalanırsa, otomatik olarak depolarından onu takip edenleri besler. Herşey normal olduğunda pistonlar sanki hiç yokmuş gibi, kazandan geçerler.