SOLU SOLDAN GELİŞTİRMEK!

Salı, 10 Mayıs 2011

Mehmet Süleymanoğlu yoldaş solu soldan vuranlara kızgın. O kızgınlıkla bir makale yazdı ve bu makaleyi geçtiğimiz haftalarda haftalık Gelecek gazetesi ile Facebook'ta yayınladı. Makale sola darbe vuranlara karşı yazıldığına göre, sola darbe vurmak yerine katkı koyan bir makale olmak zorundadır. Bu  makaledeki sola katkı nedir? Bu makalede sola yapılan bir somut katkı vardır: Kendine sol deyip de sola içten vuran ve böylece sola zarar veren akımların ne kadar zararlı akımlar olduğu genel tespitinin tekrarı... Bu genel bir tespit olarak çok doğru bir tespittir. Fakat bu noktada sorun her zaman şu olmuştur. Zararlı fikirler, yani yanlış fikirler nelerdir? Bunlara karşı çıkan doğru fikirler nelerdir? Hem sokağın örgutlenmesi, yani işçilerin emekçilerin örgütlenmesi, hem de bu örgutlemeyi yapacak olan solcuların örgütlenmesi doğru fikirlerin tespitini ve onların yayılmasını gerektirir. Onların, yani doğru fikirlerin yanlış fikirleri yenmesini gerektirir. Yanlış fikirler yenilmelidir ki bu fikirleri savunan ve yayan bireyler ve örgütler de yenilsinler ve artık onlar ilk başta solcular arasında (biz genellikle devrimciler saflarında deriz) yenilgiye uğratılsınlar. Yanlış fikirleri yayan siyasi akımlar, siyasi örgütler yenilsinler, ki onların sokaktaki işçiler ve emekçiler saflarındaki etkinliği de yenilgiye uğratılsın. Devrimciler ve sokak doğru fikirlere uygun olarak örgütlensin. Onları yanlış fikirlere uygun olarak örgütleyenler yenilgiye uğratılsın. Binbir türlü yollar ve yöntemler bulunabilir, ama siyasette işin özeti bundan ibarettir. Yani eleştirmek ve dahası kötülemek kendi başına zararlı bir iş değildir. Dahası siyasette kaçınılmaz olan ve gerekli bir iştir. Burjuva fikirler eleştirilmez ve kötülenmezse nasıl ilerlenecektir ki? İlerlenemez. Kimse kanmasın burjuvazinin yalanlarına. utandırma çabalarına. Neymiş hep  eleştirirmiş de, hep başkalarında hata ararmış da, şöyle de böyle de... Öyle laflar ederken bile kendileri rakiplerini kötüleme yönteminin tipik burjuva olan ve içi boş yalan dolanla dolu olan türünü kullanıyorlar. Kimseye de hele hele genç yoldaşlara da olumlu bir katkı yapmıyorlar. Geliniz bu başkalarına ve sokağa zarar vermekten başka bir şey yapmayan bireyler ve akımları bir kenara koyalım. Çünkü açık ki kimseye ve ülkeye bir katkı yapamamışlar. İyi de Mehmet Süleymanoğlu yoldaş bu makale ile kime, nasıl ve ne katkı yapıyor ki? Hata bulup eleştirmek zevki için yapmıyoruz. Gayet ciddi soruyoruz. Nedir bu katkı? Nedir buradaki katkı! Yukarıda ele aldığımız katkıyı bile biz makaleden söküp almak zorunda kaldık. Ona buna zarar veriyorsun demek kolay. İş katkıya geldi mi külahlar değişiveriyor değil mi? Süleymanoğlu yoldaşın makalesinin temelini olumsuzluk oluşturmaktadır. Harekete olumlu bir katkısı yoktur bu makalenin. Kendimizi zorlar ve olumlu yönden yaklaşırsak nüfus aktarımı ve irade gaspı konusunda halkın yanıp tutuştuğu tespiti vardır. Bu noktada ama bir zaaf vardır, bu iki konuda halk yanıp tutuşuyor ama bu yanıp tutuşmayı nasıl örgütlemeli? Bu noktada bile M. Süleymanoğlu yoldaş negatif. Ona göre o, kendisi "ülkeye göre, döneme göre" işci sınıfı ve emekçilerin mücadelesinin “ilmik ilmik nasıl örüleceğini” anlattı ve bu soldaki paranoyaklar, sokağı anlamak diye bir derdi olmayanlar bu anlatılanlara kulaklarını tıkadı. Burada bir sorun var. M. Süleymanoğlu yoldaş bu işlerin nasıl yapılacağını yazmadı. Bu konuda Mehmet Süleymanoğlu yoldaşın bir yazısı olsa biz de okumuş olurduk ve eleştirmenlik deliliğimizle derhal ve sadece eksiklikleri tespit edip olumlulukları kenara atıp ona karşı paranoyakça yazılar yazardık. Bizden kaynaklı öyle yazılar yok ortada! Varsayalım ki bazı yoldaşların, mesela M. Süleymanoğlu yoldaşın yazma çizme kapasitesi dardır. Mücadelenin lime lime nasıl örüleceğini kavramıştır, ama yazamamıştır. İyi ama fikirlerin formüle edilmesi şarttır. Formüle edilmezse kullanılamazlar ve yayılamazlar. Süleymanoğlu yoldaş kafasındaki fikirleri formüle etme açısından desteklenmedi mi? Desteklendi. Desteği kabullendi mi? Kabullenmedi. Nufus aktarımı dedi. Irade beyanı dedi. Sonra? Sonra ve anlaşılıyor ki yine biz hatalı olduk. Mümkündür, hatalıyızdır, ama hatamızı görebilmemiz için hataların tespit ve formüle edilip ortaya konması, hataya karşı doğruların ortaya konulup savunulması gereklidir. Olay anlamak istemeyenler  olayı değildir. Olay bildiğini anlatamayanlar ve de anlatmak istemeyenler olayıdır. Siyasette böylesi yaklaşımlar da zararlı yaklaşımlardır. Yazmayacaksın, çizmeyeceksin, fikirlerini stratejik ve taktik olarak şekillendirmeyi ret edecek ve o konuda birlikte çalışmayı bile ret edeceksin, bir de tutmuş bize anlamayı ret ettiler diyerek eleştiri getireceksin. Bilimden bahsedenler olayı bilimsel olarak ele almak için olanak yaratmalıdırlar. Müneccim miyiz biz ki bileceğiz onun bunun kafasindaki  fikirler çorbasını. Bir de peşinden laf dinlemez olacağız! Seni anlamaya çalışmak için, senin fikirlerinin formülasyonu için altı ayını harcadı onca millet ve hala dönüp dolaşıp nüfus aktarımı ve irade gaspı diyeceksin. Niye  böyle oluyor? Komünistler gerçekçi olmak zorundadırlar. İşin strateji ve taktiğine geldi mi bu sokağı çok anladığını iddia eden yaklaşımının altından o sağcı denilen solcuların stratejisi çıkıveriyor ortaya... Yani burjuva şartlarda, emperyalizm şartlarında çözüm stratejisi... Yoksa çoktan formüle ederdin sen ne demek istediğini... Siyaset yapacaksın da stratejini açıktan formüle etmeye geldi mi kaçacak delik arayacaksın. Bize sola soldan vurmak ithamının ardında,  sokağı anlamadığımız tespitlerinin ardında işte bu sağcı, Kıbrıs'ta çözümü burjuva emperyalist çerçevede arama yaklaşımın yatmaktadır, sevgili Mehmet yoldaş. Yoksa formüle et o çok doğru fikirlerini de biz de görelim neden bahsediyorsun yoldaş. Daha önce de dedik. Fikirlerini formüle etmek için yardıma ihtiyacın varsa onu da vermeye hazırız. El insaf! Senin yaklaşımın o kadar çok burjuva şartlarda çözüm arama yaklaşımıdır ki, tüm Annan ve BDH döneminde burjuva stratejinin teşhiri ve yenilgisi ve bu teşhir ve yenilgi etrafında kendi bağımsız örgütlenmemizin oluşturulmasını baltaladın durdun. Bu baltalamaya yasak konduğu anda da çektin gittin... Sol adına sola zarar vermek, hem de partinin stratejisini, üzerinde fikir birliği sağlanmış olan stratejisini uygulamayarak zarar vermek buna derler. İşçiileri, emekçileri örgütlemek konusundaki zaaflarımız mı? Onlardan bolca var. Baksana devrimcileri örgütleme konsundaki zaaflarımızı bile aşamadık daha! Ama yine de biz bir kaç doğru tespite sahibiz. Bunlardan birisi şu: Kıbrıs'ın özgürlüğü komünizmin zaferinden, komünizmin emperyalizmi yenmesi olayından kopuk olarak ele alınamaz. Alınırsa da bir yere gidilemez. Sen nereye gideceksin iyi bir düşün bakalım!