NİÇİN PİSTONLAR?

Makine yapımından daha karmaşık bir sanayi dalı hemen hemen yoktur.

Makine işletmelerinin çıkardığı ürün listesini okumak bir saatten fazla zamanı alacaktır. Ama sadece bu listenin uzunluğu ve çeşitliliği değildir.

Makine yapımcılarının eşyaları, bir yün kazak cebine sığacak kadar küçük saatlerden bütün bir trenden fazlasını alacak kadar devasa mekanik küreklere kadar farklı biçimlerde ve ağırlıktadırlar.

Makinelerin imalatında yüzlerce çeşit ve derecede metaller, alaşımlar ve plastikler kullanılır. Ve hemen hemen hepsinin, işleme aletleri ve kontrol aygıtları ile ilgili kendi çalışma sıcaklık dereceleri vardır. Ama makine yapımını böyle karmaşık bir sanayi dalı yapan esas şey belki de gerekli olan yüksek kesinliktir.

Makine yapımının makineleştirilmesi sanayinin en zor dallarından biridir, ve otomotiv piston –otomatik olarak imali en zor parçalardır. AZ projesinin Baş Teknolojisti, Anatoly G. Gavryuşin’e bir ziyaretçi için oldukça doğal bir soru sordum: niçin ilk deney için daha basit bir parçayı almadılar.....

“Bunun bir kaç nedeni vardır” diye cevap verdi. “Piston standart bir parçadır. Hiç bir otomobil, traktör ya da makine onsuz yapamaz. Bu nedenle, ona büyük sayıda gereksinim vardır. Bunun yanında, pistonlar esas olarak yedek parça olarak üretilmektedirler. Bundan dolayı, iyi mühendislik pratiğinin prensiplerine göre ve ekonominin hatırı için uzmanlaşmış işletmelerde imal edilmelidirler. Ama daha da başka nedenleri de vardır. Daha da önemlileri.”

Baş Teknolojist bir an düşüncelerini toparlamak için durdu, ve sonra devam etti:

“Hedefimiz bütün makine yapımı sanayisini makineleştirmektir, ve sadece piston değil. Piston görevin parçasıdır. Ama genel bir mahiyette birçok temel mühendislik problemlerini çözmemize neden olan parçasıdır. Bizim ilk deneyimiz için ne daha kolay ne de daha basit bir parça seçmememizin nedeni budur.”

Evet, AZ’yi yaratan insanların özelliklerinden biri ısrarcılık; nihai amaçlarını elde etmek için en kolay yolu seçme isteği değil, tüm engelleri aşmak için çabalamalarıydı.

Mesela, tasarımcıların bir bütün olarak fabrikanın zamanlaması ile ilgili bir karara varmaları şu şekilde oldu. Bundan önceki orijinal Sovyet otomatik hatlarındaki makineler eşzamanlı çalışmak için zamanlanmışlardır. Sürat en hızlı işleme göre değil, ama en yavaşına göre düzenlenmiştir. Yalnızca, en uzun işi yapan makine işini bitirdikten sonradır ki, yönetme cihazları tüm hat boyunca harekete geçer ve parçaları üniteden üniteye hareket ettirir.

Doğal olarak, ayrıca AZ’deki farklı işlemler farklı zaman alırlar. Pistonun denetleyici ve ayırt edici makine tarafından “Denetimi” sadece on saniye alır. Bu en hızlı işlemdir. Pistonun sabit ağırlığa işleme 20 saniye alır. Ve bileme, en yavaş işlem, 40 saniye alır. Bunu yukarıya çıkarma kalitesini bozacaktır.

Eğer mühendisler en az dirençli ve hazır-yapılmış çözümler yolunu seçmiş olsalardı, AZ her 40 saniyede sadece 1 piston çıkarmış olacaktı. Verim hızı olduğundan dört defa daha küçük olacaktı.

Ama “darboğaz”, sürati ayar yapmadı. Dökümhane işleri hariç bütün AZ her on saniyede bir piston hızında çalışır. Bu pratikte şu şekilde başarılmıştır. Sabit ağırlığa işleme 20 saniye alır; bundan dolayı, makine eşzamanlı olarak iki piston üzerinde çalışmak zorundadır. Bileme 40 saniye alır, ve bu nedenle, her defada beş piston bilemek zorundadır, vb. Böylece, ağırlık şekillendirme ve bileme sürati de ayrıca her 10 saniyede bir piston olur. AZ’te kurulan makineler yeniden yüksek-kapasite üniteleri olarak yapıldılar.

Ama her tek makinedeki işlem zamanı değişmedi. Şekillendirici 4 piston çıkarır, ama yalnızca her 40 saniyede bir kere. Diğer yandan, farklı işlem süreleri ile tüm bu makineler entegral bir bütün oluştururlar. Bu büyük oranda yönetme ve yükleme cihazlarının tasarımını karmaşıklaştırdı.

AZ, otomatik makinelerle donanmış normal işletmelerden, ilk olarak, istisnasız tüm teknolojik işlemler için otomatik makineler kullanması ile; ikinci olarak, üretim kontrolü, işlemler kontrolü ve esas yardımcı işlemlerinin de ayrıca makineleşmiş olması gerçeği ile ayrılır. Bununla birlikte, bunlar, tüm modern girişimlerde büyük ya da küçük oranda çözümlenmiş problemlerdir. Bu nedenle, bu fark ancak niceliksel bir mahiyettedir.

Ama AZ’yi diğer girişimlerden nitelik olarak farklı yapan bir ayırdedici özelliği daha vardır: bu fabrikada tüm yönetme ve yükleme işlemleri de ayrıca tam olarak otomatiktir. Yönetme ve yükleme işlemlerinin otomasyonu tüm üniteleri entegral bir bütün olarak birleştirdi, fabrikaya en hızlı işlemin süresi tarafından belirlenmiş -yani her pistonda 10 saniye- düzgün bir hız verdi.

AZ’de iş parçalarını makineden makineye nakletme ve her biri içinde endeksleme için büyük çeşitli aygıtlar kullanılmaktadır. Bunlar normal zincir ve raspa nakledicileri, orijinal yükleme ve boşaltma mekanizmaları, ağırlık tarafından pistonların gittiği meyilli oluklar, ve tamamen bir başka güç tarafından -sürtünme- nakledilen kayış nakledicileri içerir.

Yine de, oluklarda veya nakledicilerde giden pistonların kendi kendilerine bırakıldıkları düşünülmemelidir. Burada da ayrıca özel otomatik aygıtlarla korunmaktadırlar. “Set-yapımcıları” adı verilen bunlardan bazıları otomatik hat boyunca çeşitli noktalara kurulmuşlardır. Paralel çalışan parçaların sayısını değiştirmek onların görevidir. Bu her makinede mümkün olan doğru sayıdaki parçaların eşzamanlı muamelesini yapmak için yapılmıştır. Diğerleri, eksen aygıtları, üniteye giren ya da çıkan parçanın pozisyonunu değiştirirler. Bu aygıtların “elleri” ölçülmüş hareketlerle dönen pistonları “tutar”, ve onları muamele için gerekli pozisyona yerleştirirler; işlem tamamlandıktan sonra “eller” yine dikkatle pistonları oluk üzerine yerleştirir.

Tüm bu aygıtlar oldukça farklı mahiyetteki ve sürelerdeki işlemleri -döküm ve işleme, kimyasal muamele ve paketleme- entegral, otomatik olarak hareketlendirilmiş akıma bağlar.