5 Ağustos’ta yapılacak olan miting demokrasiye destek mitingi değil, Tayyip Erdoğan diktatöryasına destek mitingidir.
Kıbrıs Sosyalist Partisi olarak her türlü askeri faşist darbeye karşıyız. Darbelerle gelen askeri diktatörlüklerin Türkiye’de, Şili’de ve dünyanın daha birçok ülkesinde emekçiler için baskı ve zulüm demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Ancak menfaat kavgası yüzünden kendi aralarında dalaşan sömürücü ve yobaz kliklerin, sözde seçimlerle iktidarı gasp edenlerinin de en az darbeciler kadar militarist, faşist, yobaz ve gaddar olduklarının bilincindeyiz. Nitekim darbecileri tasfiye adı altında ilerici, demokrat ve sol çevreler üzerinde giriştikleri baskılar ve tutuklamalar Türkiye halkının ne denli gerici ve totaliter bir rejim altında ezildiğini ortaya koymaktadır.
Demokrasi için tüm isçiler ve emek güçleri, emperyalizme, faşizme, dini gericilik ve yobazlığa karşı güç birliğine gitmelidir.
Tayyip Erdoğan’a destek vererek değil onun dikta rejimini de darbecileri kınadığımız gibi kınayarak ve bu dikta rejimini de alaşağı ederek demokrasiye sahip çıkabiliriz.
Kıbrıs, Türkiye ve tüm dünya halkları temsili demokrasinin bir göz boyama olduğunu öğrenmelidir. Temsili demokrasi ile halkların çıkarlarını korumanın olanaksız olduğunu anlamalıdır.
İşlerine geldiğinde halk istiyor diye idam cezasını savunanlar, işlerine gelmeyince de halka rağmen asgari ücreti yükseltmezse, çalışma saatlerini kısaltmazsa o rejimin adı demokrasi olamaz. O rejim isçi emekçi düşmanı anti demokratik bir rejimdir. Emekçiler için gerçek demokrasi her bireyin kamu yönetimine bilfiil katılacağı doğrudan demokrasidir.
Ne darbeci diktatörlük
Ne de yobazların diktatörlüğü!
Yaşasın isçilerin emekçilerin halk demokrasisi!
Kıbrıs Sosyalist Partisi
Merkez Komitesi
4 Ağustos 2016