ANASAYFA

28/04/2023: "BARBARLIKTA 1 MAYIS 2023" KIBRIS SOSYALIST PARTISI-BILDIRILER Dosyasına konmuştur.

28/04/2023: "1 ΜΑΪΟΥ 2023" Yunanca olarak KIBRIS SOSYALIST PARTISI-BILDIRILER Dosyasına konmuştur.

07/02/2022: "Programme of the Communist Party of Israel" İngilizce olarak ENOSİS Dosyasına konmuştur.

01/02/2022: "KÜÇÜK-BURJUVA SOSYALİZMİ VE PROLETER SOSYALİZM" kitabı KLASİKLER-LENİN'DEN ESERLER Dosyasına konmuştur.

22/08/2021: "KIBRIS KOMÜNİST PARTİSİ (KKK) BİRİNCİ KONGRE SİYASİ KARARLARI VE ÇÖZÜMLERİ" kitabı KIBRIS KOMÜNİZMİ BELGELERİ Dosyasına konmuştur.

05/08/2021: İngilizce olarak bir kitap, "THE TRUTH ABOUT CYPRUS", ENOSİS Dosyasına konmuştur.

22/03/2021: İngilizce olarak bir kitap, "ON COMMODITY PRODUCTION AND THE LAW OF VALUE UNDER SOCIALISM " , SOSYALİST EKONOMİ Dosyasına konmuştur.

22/03/2021: İngilizce olarak bir kitap, "FINANCE OF THE USSR - TEXTBOOK FOR STUDENTS OF FINANCIAL AND ECONOMIC INSTITUTIONS- " , SOSYALİST EKONOMİ Dosyasına konmuştur.

LENİN’İN ÖLÜMÜ DOLAYISIYLA
SSCB ii. Sovyet Kongresinde Konuşma
26 Ocak 1924

Yoldaşlar! Biz komünistler özel türden insanlarız. Biz özel bir maddeden biçimlendirilmişiz. Biz, büyük proleter stratejisyenin, Lenin yoldaşın ordusunu oluşturanlarız. Bu orduya mensup olmaktan daha büyük bir onur yoktur. Lenin yoldaşın kurucusu olduğu ve önderi olduğu partinin üyesi olmaktan daha büyük bir ad yoktur. Bu Partinin üyesi olmak, herkesin harcı değildir. Bu Partinin üyeliğiyle bağlı olan zorlukları ve fırtınaları atlatmak, herkesin harcı değildir. İşçi sınıfının evlatları, zorluğun ve savaşımın evlatları, anlatılamaz yoksunlukların ve yiğitçe çabaların evlatları — her şeyden önce bunlar, bu Partinin üyesi olmalıdırlar. Bundan dolayıdır ki, Leninistlerin partisi, Komünist Partisi, kendisini aynı zamanda işçi sınıfı partisi olarak adlandırmaktadır.

Lenin yoldaş bizlerden ayrıldığında, bize parti üyesi olma yüce adını yüksekte tutmayı ve onun arılığını korumayı vasiyet etti. Sana yemin ederiz ki Lenin yoldaş, senin bu buyruğunu onurla yerine getireceğiz!

Lenin yoldaş, 25 yıl boyunca Partimizi korudu ve geliştirdi, onu dünyanın en güçlü ve çelikleşmiş işçi partisi yaptı. Çarlığın ve ajanlarının darbeleri, burjuvazinin ve toprak ağalarının tahribatları, Kolçak ve Denikin’in silahlı saldırıları, İngiltere ve Fransa’nın silahlı müdahalesi, yüz ağızdan konuşan burjuva basınının yalan ve iftiraları — bütün bu akrepler, bir çeyrek yüzyıl boyunca aralıksız bir şekilde Partimize saldırdılar. Ama Partimiz bir kaya gibi dayandı, düşmanlarının sayısız saldırısını püskürttü ve işçi sınıfını ileriye doğru, zafere götürdü. Çetin savaşımlar içinde Partimiz, saflarının birliğini ve beraberliğini sağladı. Birliği ve beraberliği sayesinde işçi sınıfının düşmanları üzerinde zaferi elde etti.

Lenin yoldaş bizlerden ayrıldığında, Partinin birliğini gözbebeğimiz gibi korumamızi vasiyet etti. Sana yemin ederiz ki Lenin yoldaş, bu buyruğunu da onurla yerine getireceğiz!

İşçi sınıfının yazgısı ağır ve çekilmezdir. Emekçilerin acıları işkenceli ve boğucudur. Köleler ve köle sahipleri, serfler ve feodal beyler, köylüler ve toprak sahipleri, işçiler ve kapitalistler, ezilenler ve ezenler — dünyanın düzeni ezelden beri böyleydi; ülkelerin ezici çoğunluğunda da hala böyledir. Emekçiler, düzinelerce ve yüzlerce kez, kendilerini ezenleri defetmeye ve kendi efendileri olmaya çalıştılar. Ama her keresinde, yenilmiş ve hakarete uğramış olarak, geri çekilmek zorunda kaldılar; ruhlarında kırgınlığı ve hakarete uğramayı, öfkeyi ve umutsuzluğu topladılar ve bakışlarını, kurtuluşu bulmayı umdukları giz dolu gökyüzüne çevirdiler. Köleliğin zincirleri dokunulmaz kaldı ya da eski zincirlerin yerine yine ezici ve tahkir edici olan yeni zincirler geçirildi. Yalnızca bizim ülkemizde, ezilen ve hor görülen emekçi kitleleri, toprak sahiplerinin ve kapitalistlerin iktidarını devirip, onun yerine işçilerin ve köylülerin iktidarını kurmayı başardılar. Bu muazzam savaşımın, Lenin yoldaş ve onun Partisi tarafından yönetildiğini, siz yoldaşlar biliyorsunuz ve bütün, dünya şimdi bunu kabul ediyor. Lenin’in büyüklüğü, tam da onun Sovyet Cumhuriyeti’ni oluşturmasında ve böylelikle tüm dünyadaki ezilen kitlelere eylemle, onların kurtuluş umutlarını yitirmemesi gerektiğini, kapitalistlerin ve toprak sahiplerinin İktidarının uzun sürmeyeceğini, emek imparatorluğunun emekçilerin kendi çabalarıyla kurulabileceğini, emek imparatorluğunun —öbür dünyada değil—yeryüzünde kurulması gerektiğini göstermesinde yatar. O, böylelikle bütün dünyanın işçilerinin ve köylülerinin yüreklerinde kurtuluş umudunu tutuşturmuştur. Lenin adının emekçi ve sömürülen kitleler için en sevilen ad olması gerçeği işte bundan ileri gelmektedir.

Lenin yoldaş bizlerden ayrıldığında, bize proletarya diktatörlüğünü korumayı ve pekiştirmeyi vasiyet etti. Sana yemin ederiz ki Lenin yoldaş, senin bu buyruğunu da onurla yerine getirmek için hiçbir çabadan sakınmayacağız!

Proletarya diktatörlüğü, ülkemizde işçilerin ve köylülerin ittifakı temelinde oluşturuldu. Bu, Sovyet Cumhuriyeti’nin ilk ve en önemli temelidir. İşçiler ve köylüler, bu ittifak olmaksızın, kapitalistleri ve toprak sahiplerini yenemezlerdi. İşçiler, köylülerin yardımı olmaksızın, kapitalistleri yenemezlerdi. Köylüler, işçilerin önderliği olmaksızın, toprak sahiplerini yenemezlerdi. Ülkemizdeki içsavaşın tüm tarihi bunun tanığıdır. Ama Sovyet Cumhuriyeti’nin pekiştirilmesi savaşımı henüz tamamlanmış olmaktan çok uzaktır, sadece yeni bir biçime bürünmüştür. Önceleri işçilerin ve köylülerin ittifakı, askeri bir ittifak şeklindeydi, çünkü bu, Kolçak ve Denikin’e yönelmişti. Şimdi bu ittifak, kent ve kırın iktisadi ortaklaşa çalışması, işçilerin ve köylülerin ortaklaşa çalışması biçimini almalıdır; çünkü şimdi bu ittifak tüccarlara ve kulaklara karşı yönelmekte, işçilerin ve köylülerin karşılıklı gereksinimini sağlamayı hedeflemektedir. Hiç kimsenin bu görevi Lenin yoldaş gibi, ısrarla yerine getirmediğini bilirsiniz.

Lenin yoldaş bizlerden ayrıldığında, bize bütün gücümüzle işçi-köylü ittifakını pekiştirmemizi vasiyet etti. Sana yemin ederiz ki Lenin yoldaş, senin bu buyruğunu da onurla yerine getireceğiz!

Sovyet Cumhuriyeti’nin ikinci temeli, ülkemiz milliyetlerinden emekçiler arasındaki ittifaktır. Ruslar ve Ukraynalılar, Başkırlar ve Beyaz Ruslar, Gürcüler ve Azerbaycanlılar, Ermeniler ve Dağıstanlılar, Tatarlar ve Kırgızlar, Özbekler ve Türkmenler — bunların hepsi de aynı biçimde proletarya diktatörlüğünün pekişmesine ilgi duymaktadırlar. Yalnızca proletarya diktatörlüğü, bu halkları zincirlerinden ve baskıdan kurtarmakla kalmadı; aynı zamanda bu halklar da Sovyet Cumhuriyeti’ne olan sonsuz bağlılıkları, onun için kurban vermeye hazır olmaları ile Cumhuriyetimizi, Sovyetler Cumhuriyeti’ni, işçi sınıfının düşmanlarının entrika ve saldırılarından da kurtarmaktadırlar. Bundan dolayıdır ki Lenin yoldaş, yorulmadan ülkemizin halkları arasındaki gönüllü ittifakın gerekliliğinden, onların Cumhuriyetler Birliği çerçevesi içinde kardeşçe elele hareket etmelerinden sözetti.

Lenin yoldaş bizlerden ayrıldığında, bize Cumhuriyetler Birliği’ni pekiştirmeyi ve genişletmeyi vasiyet etti. Sana yemin ederiz ki Lenin yoldaş, senin bu buyruğunu da onurla yerine getireceğiz!

Proletarya diktatörlüğünün üçüncü temeli, Kızıl Ordumuz ve Kızıl Donanmamızdır. Lenin yoldaş, bize sürekli olarak, kapitalist devletlerden zorla elde ettiğimiz soluk alma döneminin kısa sürebileceğini söyledi. Lenin yoldaş, Kızıl Ordunun güçlendirilmesi ve yetkinleştirilmesinin, Partimizin en önemli görevlerinden biri olduğuna tekrar tekrar dikkat çekti. Curzon’un ültimatomu ve Almanya’daki bunalımla ilgili olaylar Lenin yoldaşın, her zaman olduğu gibi, bir kez daha haklı olduğunu kanıtladı. O halde, Kızıl Ordumuzu ve Kızıl Donanmamızı güçlendirmek için hiçbir çabadan kaçınmayacağımıza yemin edelim yoldaşlar!

Ülkemiz, bir burjuva devletler okyanusuyla kuşatılmış olarak, koca bir kaya gibi durmaktadır. Dalga üzerine dalga ülkemize çarpmakta, onu boğmak ve yoketmekle tehdit etmektedir. Ama kaya sarsılmaksızin durmaktadır. Ülkemizin gücü nereden geliyor? Yalnızca ülkemizin işçileri ve köylülerinin ittifakına dayanmasından, özgür ulusların birliğini cisimlendirmesinden, Kızıl Ordunun ve Kızıl Donanmanın güçlü kolları tarafından korunmasından değil. Ülkemizin gücü, onun güçlülüğü ve pekişikliği, tüm dünyanın işçilerinin ve köylülerinin gönüllerinde derin bir sempati ve sarsılmaz bir yardım isteği bulmasından gelmektedir. Bütün dünyanın işçileri ve köylüleri, Sovyet Cumhuriyeti’ni, Lenin yoldaşın emin ellerinden düşman kampına atılmış bir ok olarak, sömürüden ve baskıdan kurtulma umutlarının bir dayanağı olarak, onlara kurtuluş yolunu gösteren güvenilir bir fener olarak elde tutmak istiyorlar. Onlar, onu yaşatmak istiyorlar ve onun toprak sahipleri ve kapitalistler tarafından çökertilmesine izin vermeyeceklerdir. Bizim gücümüz buradan gelmektedir. Tüm ülkelerin emekçilerinin gücü buradan gelmektedir. Tüm dünya burjuvazisinin güçsüzlüğü de buradan kaynaklanmaktadir.

Lenin, Sovyetler Cumhurıyetini hiçbir zaman kendi başına bir amaç olarak görmedi. O, onu sürekli Doğu ve Batı ülkelerindeki devrimci hareketin güçlendirilmesi için gerekli bir halka, tüm dünya emekçilerinin sermaye üzerindeki zaferinin kolaylaştırılması için gerekli bir halka olarak gördü. Lenin yalnızca uluslararası bakış acısından değil, aynı zamanda Sovyet Cumhuriyeti’nin elde tutulması bakış açısından da, bu görüşün doğru olduğunu biliyordu. Lenin, yalnızca bu yolla tüm dünya emekçilerinin yüreklerinin tayin edici kurtuluş savaşları için alevlendirileceğini biliyordu. Bundan dolayı o, proletaryanın dahi önderlerinin en dahisi, proletarya diktatörlüğünün kurulmasının hemen ertesi gününde, işçi enternasyonalinin temelini attı. Bundan dolayı tüm dünya emekçilerinin birliğini, Komünist Entemasyonal’i, yorulmaksızın genişletti ve pekiştirdi.

Sizler, bugünlerde onbinlerce, yüzbinlerce emekçinin Lenin yoldaşın tabutuna ziyaretini gördünüz. Kısa bir zaman sonra, milyonlarca emekçinin temsilcilerinin Lenin yoldaşın mezarına ziyaretini göreceksiniz. Ve şuna emin olabilirsiniz ki, milyonların temsilcilerinden sonra, düzineler ve yüzlerce milyonların temsilcileri, Lenin’in yalnızca Rus proletaryasının, yalnızca Avrupalı işçilerin, yalnızca sömürge Doğu’nun değil, aynı zamanda yeryüzündeki tüm emekçilerin önderi olduğunu kanıtlamak için dünyanın her yanından akın edeceklerdir.

Lenin yoldaş bizlerden ayrıldığında, bize Komünist Enternasyonal’in ilkelerne bağlı kalmayı vasiyet etti. Sana yemin ediyoruz ki Lenin yoldaş, tüm dünya emekçilerinin birliğini, Komünist Enternasyonal’i pekiştirmek ve geliştirmek için canımızı sakınmayacağız!
«Pravda» No. 23,
30 Ocak 1924.